KAYYUM KETUM!
Bismil Kayyumu!
Ketum…
Dün seslenmiştim…
Başkan…
Vatandaşın "hibe ettiği..."
"Yeşil alan" için şart koştuğu…
Araziyi…
Neden…
Niçin…
Kimin nam-ı hesabına; "alel acele" satışa çıkarıyorsunuz?..
***
Hayırdır…
Çok mu gerekli?
Paraya mı sıkıştınız?
Ödenekler mi gelmiyor?
Yoksa..
Siyasilerin bir nüfuzu..
Göbeği şişiklerin istemi..
Ensesi kalınların talebi üzerine mi?
Mevcut arazi; "değerlendi mi?"
Neyin nesi?
Deyin bakalım demiştik..
Ama; ne hikmetse "ses" yok?
Ki hiçbir yetkili konuşmuyor..
***
Biliyorum..
Bismil deyince; "zihninizde" şimşekler çakmıştır..
Abi "haberdar" diye!!..
Bilemiyorum...
Ama, "Çapanoğlanı" yok değil..
Var..
Vaki mi başkası cesaret etsin?
Bürokratlar "sessiz" kesilsin..
Neyse!
Bekleyip görelim; "vaziyet" neyi ikmale getirecek?
Satılacak mı?
Vazgeçilecek mi?
***
Görünen o ki; "iş" bitli bir durum içeriyor…
Azıcık zamana bırakalım…
İnanıyorum ki…
Bismil halkı; inliği kabul etmez..
İlla ki; "kusacaktır?!"
Bize gelen bilgiler de bu minvalde; deşifre!...
***
VİCDAN RAHAT MI?
Sanmam..
Hele bir mevzuya vakıf olalım..
Bilahare "vicdani mi, değil mi" sorarız..
Vakıya gelirsek!
15 Temmuz ihaneti; hepimizin malumu!
Bir avuç "hainin" kalleşliği!
O gece..
Diyanet İşleri Başkanlığı ülke sathında; "sela" okuttu..
Tüm camilerde..
Gaye; "halkın uyanık kalması.."
Darbeye boyun eğmemesi..
Yani; "ulusal bir deriniş" için…
***
O gece!
"Darbeyi" sahiplenen..
Camilerdeki "selaya" karşı çıkanlar oldu..
Hatırlarsak..
İzmir'de yaşanan bir olay vardı..
Zihinlere "şimşek" çaktıran görüntüler…
Kalabalık bir grup..
Elinde satır olanlar..
Kadınlı, erkekli..
"Sela okunan" camiyi basmış..
"Müezzine" saldırmış..
Darp etmiş..
Caminin camlarını aşağı indirmişlerdi..
***
İşte; o "sela" karşıtları hakkında dava açıldı..
Ve nihayetinde; dün karar verildi..
23 kişi yargılandı..
Ki 8'i yargılamanın başında "tutuklandı?"
Sonra, ilk duruşmada bırakıldı...
Yani, "tutuksuz" yargılama sürdü…
Ve karar…
Dört kişi...
"Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek" fiilinden "mahkum" oldu.
Bir kişi...
"İbadethaneye zarar verme" suçundan, mahkum oldu...
***
Cezaların hükmüne gelirsen...
Ceza dilimi...
Dört kişinin cezası; 8 ay 10 ile 11 ay 20 gün arasında hapis...
Diğer kişi için de; 5 bin lira para cezası...
Peki, "cezanın" infazı!
İşte orada dur…
İnfaz yok...
İnfazı erteleme var…
Yani; "hükmün açıklamasının geri bırakılması?"
***
Diyeceksiniz ki!
Hükmün geri bırakılması; ne anlama geliyor?
Erteleme…
Tabi şart var..
O da şu; "erteleme" süresi içerisinde "kasti bir suç" işlenmeyecek..
İşlenilmezse "bu suçu işlememiş" sayılıyor.
Ne ceza var…
Ne sabıka kaydı…
Ne de, cezaevinde yatacak bir gün!
Bir de; para cezası da yok!
***
İşte hal bu!
Şimdi deyin bakalım; "karar vicdanı mı?"
Ya da; "yapanın yanında kar kalmış mı?"
Siz deyin…
İnsanlar "FETÖ'nün" bankasının önünden geçmiş...
Oğlunu okullarında okutmuş…
Gazetelerini almış…
Yani bir teması olmuş diye; "yapılmayan yok?"
Ama; adamlar "sela" okudu diye müezzini dövüyor..
Camiyi basıyor...
Camları aşağı indiriyor…
Verilen ceza; "yapılan yanında kar kalsın"...
Adil mi?
* * *
CIA AJAN ARIYOR….
Ama!
Şartı var..
O da şu..
"Türkçe bilen" olacak..
Yani "Türkçe bilen ajan…"
Tabi, başvuru ABD'de olacak..
Türkiye'de değil..
New York'ta..
Muhtemeldir ki uzun kuyruklar oluşur..
Eee..
Ülkesine..
Milletine..
Vatanına; "bu kadar" hain kesilmişler vaki olmuşken..
Nice ajanlar var...
Cirit atıyor…
Diplomatların da...
Uluslararası baronların da..
Elçilerinde..
Tabiri caizse; "istihbaratta" papucunu dama attırıyorlar..
Yani…
***
CAN DÜNDAR..
İşte, Can Dündar…
En bariz örnek…
Kimin kucağında?
Kimin nam-ı hesabında?
Kim adına, kimin fikriyatıyla konuşuyor?
Ortada..
Baksanıza "cırdonlaşmış?"
Diyor ki..
Almanya ziyaretinde Erdoğan'a "soru soracakmış?"
Yok ya!
Tabi fırsatını bulursa..
"Tutuklu gazetecilerden" söz edecek?
Ha bir de..
Soruyu "kitaplaştıracakmış?"
Eee..
İşte "ajanlık" bu…
Neyse diyelim..
Ajanlardan..
İspiyonculardan..
Gammazcılardan..
Siyonizm'in..
Emperyalizm'in..
Dolar sevicilerin "kucağından" inmeyenden..
Ne yiğit çıkmıştır!
Ne kahraman!
Ne de "adam" çıkmıştır..
Çıkan olmuşsa da; "piyon" diye anılmıştır..
***
TRUMP TEŞEKKÜRÜ…
Trump...
İdlib mutabakatından dolayı...
Diyor ki...
"Türkiye'ye teşekkür ediyorum…"
Peki samimi mi?
Sanmam...
Ama "teşekkürü" bir hayır getirir..
O da "dövizdeki" kuru..
Ve ilişkilerin "krizini" fırsat bilenleri..
Dolar'ın..
Euro'nun..
Peşinde koşanları "tedirgin" eder..
Nitekim…
Önceki gün itibariyle; "dolarda" düşüy başladı…
Giderek de; düşecek gibi!
***
Neyse!
Trump'ın "alaka konusuna" gelince!
İşte burası önemli..
Çünkü, ABD bu kadar "küçük" düşmemişti..
Dünya ülkeleri nezdinde; "açıkca" bu beyan edilmiş değildi..
Ne diyordu Trump?
Ben geldikten sonra...
İki yıl içerisinde, ABD'de büyük başarılar elde ettik...
Buna karşı; alkış değil…
Kahkahalar geldi…
Gülünmez mi?
Hayırlı cumalar..