KIRKLAR DAĞININ GERİSİ!
Kırklar dağı…
80 konut'un yıkımına başlandı…
Bitti, bitecek…
Ki yıkımı yapılan konutlar; "dava konusu!"
PKK…
Rüşvet…
Suiistimal eksenli bir kararın hükmü…
Ve "ruhsat" iptali…
***
Peki…
Geriye kalan diğer konutların akıbeti ne olacak?
Onlar "ucube" kalacak mı?
Malum…
İmar "ruhsatları" var…
Davalık da değiller…
Birçok daire şimdiden dolmuş…
Aileler var…
Kısmi inşaatı süren de var…
Yıkıma tabi olacaklar mı?
Yoksa…
Hak baki denilecek mi?
***
Doğrusu…
Ne olacaksa "hemen şimdi" olmalı?
Ya başlanmışken; "tümü" yıkılmalı…
Ki AK Parti Milletvekili Ebubekir Bal öyle idi…
"Hepsi yıkılacak?"
Ya da; "yıkılmayacaksa!'
Mal, mülk sahiplerine denilsin ki" yıkılmayacak!"
Onlar da "oh be deyip" nefes alsınlar…
Kafaları karışık olmasın…
Çünkü "ucubelik" hal çifte mağduriyetler oluşturmaya başladı…
***
Bir taraftan kent ahalisi…
Ki, kent için bir ihanet abidesi olarak duruyor…
Şehrin seyirgahı; "betonla" doldu…
Pek tabi ki diğer taraftan buraya "emeğini" harcayanlar..
Ev alanlar…
Bina inşa edenler…
Parasını dökenler; yekûn hal çıkmaz sokak misali…
Onun için; çıkmaz aşılsın…
Hem de tez biçimde…
***
ZİYARET VE ÇEVRESİ
Velhasıl kelam!
“Suzan suzi” şarkısında söylendiği gibi…
Buradaki ikmalde; "ziyaret çarptı!”
Ne hazindir ki…
Önceki gün manşete taşımıştık..
Kırklar Dağı'ndaki "ziyaretin" mekân açısındaki hal-i perişanlığı…
Sarhoşların mekânı…
***
Nitekim Ayık şöyle demişti, mikrofonlara…
Ziyaretin çevresi de…
Kırklar dağı da…
Dicle nehri kıyısında; "meyhanelerin, pavyonların" mekânı olmuş…
Kimse yok ki; "buna yana!"
Eee…
Yanmış olunsaydı; "kadim kent” bu halde mi olurdu?
Sahipsizlik.
***
RAYLI SİSTEM NE OLDU?
Sahi ne oldu?
HDP/DBP'li Belediyeler…
Uzun yıllar "oldu, olacak" deyip umut verdiler..
Diyarbakır "trafikte" rahatlayacak…
Oh be denilecek…
Ki proje hazırlandı…
Dış kredi temin edildi…
Yani her şey tamam…
Ama iktidar "vize" vermiyor serzenişi yapıldı…
O gün, Kışanak şöyle demişti..
Dönemin Bakanı Cevdet Yılmaz için…
Ekonomi bakanıydı…
Dosya masasında, bir imzası şart…
Ne hikmetse; " o imza" atılmadı…
Olmadı…
***
Bilahare, kayyum geldi…
Gündem oldu…
Şehirde heyecan oluştu…
Denildi ki, "Hafif Raylı Sistem" yatırım programına alınacak…
Güzergâhlar…
İstasyonlar…
Öyle ki, "arazi mafyası" bile, mekik dokumaya başladı…
İmzalar her şey tamam…
Sonra kafalar karışık, bir yorum geldi..
Raylı Sistem, Diyarbakır için olmaz denildi…
Yüksek bir maliyet…
Yer altı, yer üstü, sıkıntılı diye…
***
Eee…
Peki, yerine ne düşünülüyor?
Metrobüs Sistemi; olabilir…
Sonuç…
Ne hikmetse; "her şey" unutuldu…
Ne Raylı sistem!
Ne Metrobüs!
Ne de bir başka "çözümsel" proje…
Anlayacağınız; sadece laf-ı güzaf…
Tabi, Diyarbakır'ın "keşmekeş" trafiği o biçim aynen devam…
Diyorum ki…
"Metro'dan mı" söz etmeye başlasak…
Neyse!