NAZAR DEĞMESİN!...

Maşallah…

Be nezer be…!

Sevinelim..

Coşalım..

Coşturtalım..

Ve hakikatlerimizi de bilelim!..

İşte başarı..

İşte beceriklilik..

İşte, hükümet…

Derler ya; "yiğidi öldür, ama hakkını ver..!"

Neyse..

Biz "yiğidi" öldürmeyelim..

Yaşatalım.

Ki, daha nice yiğitlikleri görebilelim..

Ve hakkını da verelim...

***

Dile kolay…

Enva-i kumpaslar yaşatılacak…

Kanlı darbe girişimine maruz kalınacak…

Terör..

Şiddet..

Çatışma..

Hele ki, Suriye batağında yer alacaksın..

Oluk gibi para harcayacaksın..

3 milyon maciri besleyeceksin..

Emperyalizmin..

Siyonizmin..

Küresel aktörlerin, "yedidüvel" saldırısı altında olacaksın..

Doların 4 liraya..

Euro'nun 5 liraya..

Benzinin 6 liraya çıktığı bir zaman dilimi içerisinde bulunacaksın..

Ki tüm bunlara rağmen…

Büyüyebilmek..

Zenginleşebilmek..

Yatırımlar yapabilmek..

Mega projelerin altına imza atabilmek…

Ve…

2017 yılını, "yüzde 7.4" büyüme olarak tarihi zirve yapıp gerçekleştirebilmek..

***

Doğrusu...

Ekonomist değilim..

İktisadi analiz de yapacak biri değilim..

Rakamlara bakarım..

Veri ne derise; onu baz alırım!..

Yüzde 7.4 büyüme!

Nitekim, uzmanlar da "bravo" diyor..

Yani eleştiren yok..

Piyasaların çoşkusu..

İş dünyasının güler yüzlü hali..

Orta yerde…

Evet büyüme!…

Zengiliktir..

Ki o zenginlik; millet içindir…

İstihdamdır..

İştir ve aştır..

***

Onun için büyümeye karşı söylenebililenecek tek söz var..

O da..

Bu beceriye..

Bu başarıya..

Bu büyümeye..

Kişi başı bu gelir düzeyindeki artışa "helal olsun"..

Ki, şapka çıkarmalıyız..

Teşekkürü de bir borç bilmeliyiz..

Çünkü, sağlanan kazanımın tek mimarı var..

O da; siyasal iktidardır..

Erdoğan'dır..

Ve onun; "samimiyeti ve güçlülüğüdür…"

 

***

SENEYE SEÇİM!...

Bir gün fireli..

30 Mart 2019'de "seçim var..!'

Yani..

364 gün sonra; "Mahalli seçimler" olacak…

Geç mi?

Erken mi?

Doğrusu "siyasi" noktada; çok su kaldırıcı bir hamur!..

Tartışmasına girmeyeceğim..

Tahmin..

Ve bilgisi olabilir noktasında sorum var!…

Sizce…

AK Part ve HDP'nin!…

Diyarbakır'a dair; "Belediye Başkan Adayı" kim olur?

Ya da; "hangi kriterleri" baz almalı!..

Buna dair..

Cevabınızı..

Yorumunuzu..

Ve tabi ki beklentilerinizin ne olduğunu.. İvedilikle, paylaşma adına bekliyorum!..

Önemli..

Bir yol haritası; "bizden" diyebilmek için..

***

NERDE O BECERİ…

Diyorlar ki..

Kemal beyler…

Muhalefet dilinde "vites" yükseltmiş..

Ne garip…

Merhum Demirel için de denirdi?

Özellikle, seçim sath-i mailine girince..

Demirel…

"Vitesi" yükselti…

Yakalayana aşk olsun.."

Lakin…

Demirel "netice" alırdı?

Her halükarda; "iktidar" oluyordu..

7 kez gitti..

Adam 6 kez geri geli; "koltuğa" oturdu..

Onda beceri vardı..

Kemal'da "o beceri" var mı?

yok..

Var diyen çıksın..

Kaç seçim geçirdi..

Kaç sandığa oy kullandı..

Aldığı netice..

Elde sıfır..

Ama hala o koltukta, yani gitmiyor..

Diyorum ki..

O koltuğu bi biraksa.. Gitse!..

Belki..

Geri dönebilir…

Ama nerdeee?

Vaziyetin ikmaline..

Bizim burda duruma; "Ka akıl" derler…

***

AĞIR BİR İFADE….

Ne hikmetse…

"İtibar" kazandırma..

Herkesin de; ağızında "sakız" gibi..

Ha bire çiğneniyor..

Neymiş..

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'na "itibar" kazandırılacak..

İye de..

"İtibarsızmıydı ki?" itibarlaştırılacak..

Ne diyeyim..

Çok ağır ifade…

Kim altında kalkar, ya da "hayrola der.."

Veyahut, ezilir..

Onu bilmem..

Ama velakin, mevcudiyetin bir şey demesi lazım!..

Göreceğiz..

***

HANGİSİNİ BESLESEM!?

Yaşlı adam kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı.

Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı.

On iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı.

Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli iken niye ötekinin de olduğunu, hem renklerinin siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu. O merakla sordu dedesine.

Yaşlı reis,

– Onlar, "benim için iki simgedir evlat" dedi.

– "Neyin simgesi" diye sordu çocuk.

– İyilik ile kötülüğün simgesi.

Şu gör­dü­ğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur.

Onları seyrettikçe ben hep bu­nu düşünürüm.

Onun için yanımda tutarım onları.

– Peki, sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?

Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa:

– Hangisi mi evlat?

Ben hangisini daha iyi besler­sem o!...