NERESİ İÇİN ÜCRET?
Ey İl Kültür Müdürlüğü!
Ey İl Müze Müdürlüğü!
Ey İç Kale'den sorumlu yetkili makam!
Beyan eder misiniz?
İçkale'nin bulunduğu alana giriş mi ücretli?..
Müze binasına giriş mi ücretli?..
Terastan, Dicle Nehrini seyretmek mi ücretli?
Hangisi…
Niye bu sorum derseniz?
Şöyle ki…
İlgililer diyor ki;
İçkale’ye giriş.
Banklarda oturuş.
Açık alanda gezinti;
Terastan seyir etmek "ücretsiz…"
Ücret alınmıyor…
Sadece…
"Müzeye giriş" ücretlidir..
Burası için de; 5 TL alınıyor..
Bakanlığın belirttiği bir raiş..
Ötesi yok…
Eğer böyle ise…
Neden İçkale'nin hemen girişinde bariyer var?…
Orada güvenlik van…
Tabi ki, turnike var…
Ki 5 TL giriş ücretine dair bilet alınmadan; geçiş yapamıyorsunuz…
Yani ne İçkale alanına…
Ne banklarına…
Ne de herhangi bir yere girmeniz mümkün değil?
Dahası…
Teras kafesine gitmeniz için de; "giriş" ücreti şart...
Velhasıl!
İş hayli karışık…
Kafam da karıştı…
Sanırım sizinde kafanız karıştı; "bu ne iş" diye?
Neyse…
İlla ki 5 TL vereceksiniz?..
Ondan sonra, İçkale'nin "sır perdesini" aralabilirsiniz.
Yoksa…
Hadi kardeşim kalabalık yapma…
Ha bu arada…
Basına beleş…
Bedava…
Ücretsiz yani…
Tabi, "sarı basın" kartı olması gerekir..
***
O İHALE İPTAL…
Nihayet…
D.Ü'deki yemek ihalesi akıbeti netleşti…
"Bütçe ayırmadık" planı tuttu…
İhale "iptal" edildi…
Şimdi yeniden "adrese" teslim kurgusu yapılıyor…
Bakalım; beceri nasıl olacak…
Lakin diyeceğim odur ki…
Dicle Üniversitesi Rektörlüğü ayrı…
Hastaneler Başhekimliği ayrı…
Hatta, "ihale komisyonu" ayrı bir; "güç kulvarı" olarak, özerk!
Eee…
Derler ya…
Çobansız sürünün hali nicedir?
Ne yazık ki…
Dicle'nin öte tarafı da işte böyle bir halde…
***
ÇOCUK VE GAZİ…
Söz sağlıktan açılmışken…
Sağlıklı işleyen;
Çocuk Hastalıkları Hastanesi…
Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi yine gündem…
Mevzu…
Yine; kötü kokular üreten "ihaleler" zinciri…
Klima bakımı..
Medikal alımı..
Doğru'dan "alımların" adrese teslimi…
***
Doğrusu…
Yaşananlar karşısında, biz yazmaktan…
Söylemekten…
Kaleme alıp, ifşa etmekten bıktık…
Ama ne yazık ki…
Etkili ve yetkili zevat; "kafasını kuma" gömmekten bıkmadı…
Boşuna demiyorum…
Ki salt bugüne ve döneme özgü demiyorum…
Çeyrek asırdır; "Sağlık" Diyarbakır'da sağlıksız işlemiştir…
Yoksa hal-i vaziyet böyle mi olurdu?
Hep eksiler…
***
TÜYAP AÇIKLADI…
Tarım ve Hayvancılık fuarı…
Bu kez…
"Seyirci rekoru" kırmış…
Bir önceki fuara göre, katlama yapmış…
Yani, 4 ila 8 Nisan arası, fuarı 114 bin 300 kişi ziyaret etmiş…
Bu da bir önceki yıla göre rekor bir ziyaretçi teveccühü imiş…
Doğrusu…
Bu rakam önüme gelince, şunu düşündüm…
Hani demiştim ya…
"Nerde bakan ve milletvekilleri?" diye…
Çünkü fuar açılışına katılım olmamıştı…
Sessiz sedasız, kurdele kesilmişti…
Üst düzey bir protokol resim vermiş değildi…
Buna dair tepki koymuştum…
Galiba…
Diyarbakır ahilisi…
Bölge illerindeki çiftçiler buna inat; "fuara akın" etti…
Sahiplendi…
"Onlar gelmezse de biz varız" diyerek…
Aha buradayız…
İşte halk bu…
Tabi birileri ders-i ibret alabilse...
****
VAHİM BİR KUTUPLAŞMA...
Bayanlar…
Baylar…
Azıcık relaks..
Bu nasıl bir fitne üretici hal?
Neymiş?
Erdoğan'ı seven…
AK Partiye gönül veren "bizim düşmanımızdır!"
Aman ha aman!
Serin gelin ya…
Bu dil…
Bu fikir…
Bu duygu; "hayra" alamet değil…
***
Yine…
AK Partiyi sevmeyen..
Erdoğan'ı benimsemeyen "bizim düşmanımızdır!" demek de..
Aynı düzeyde…
Fikriyatı da…
En sakat…
En şuursuz…
En yıkıcı ve yakıcı bir "fikriyat" olur ki düşman başına…
Aman ha aman!
***
Bu halet-i ruhiyat var ise..
ABD'ye…
AB'ye…
Küresel emperyalizme…
Siyonizm’e…
Ata düşmanlarına "gerek yok ki"…
Zaten, yıkılmış virane olmuşuz demektir…
Vahim bir kutuplaşma…
***
İŞTE CHP FİKRİYATI!
Meclis tutanakları…
Tarih, 25 Mart…
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal…
AK Parti Milletvekili İsmail Bilen…
İkili arasındaki diyalog…
Mevzuu…
"Bağcılık ve Üzüm Araştırması" ise de…
Ki, ikili bu noktada komisyon üyesi…
Ancak…
Tartışma; "ittifaklar" üzerine…
***
Bilen ve Sarıbal arasındaki diyalog..
Kayıt altı..
Bilen: Meşru, gayrimeşru ne kadar illegal örgüt varsa onlar da dâhil olmak üzere.
Sarıbal: Nerede o illegal örgütler, kim ya?
Bilen: Bir sürü, DEV-YOL'undan DEV-SOL'una, DHKP-C'sinden PKK'sına varıncaya kadar hepsi.
Sarıbal: Valla, o örgütlerin hiçbir tanesi bu ülkeye hainlik, hıyanet etmedi.
Bilen: Öyle mi?
Sarıbal: Hiçbir tane etmedi.
Bilen: DEV-YOL'u, DEV-SOL'u, DHKP-C'si…
Sarıbal: 12 Eylül öncesinde mücadele edenlerin hepsi Amerikalılara "Bu coğrafyadan gidin, işinize bakın, bu topraklar bizim." diyen örgütler, ben onlardan bahsediyorum.
Onlar yurtsever örgütlerdi ama sizin ille de terörize etmek istediğiniz, kafanızda düşmanlaştırdığınız…
***
Bilen: Kendi insanlarını katleden, hâlâ…
Sarıbal: Hayır, hiç öyle bir şey yok.
Bilen: Yeni, yeni; İstanbul'da karakolları…
Sarıbal: Onlar ayrı, onları kabul etmiyorum; başka bir şey… Bakın, çevirmeyin, böyle çevirmeyin.
Bilen: Neresini çeviriyorum?
Sarıbal: Ben 12 Eylül öncesinden bahsediyorum.
Bilen: Bu örgütler illegal örgütler değildi." diyorsun.
***
Vaziyete karşı ne denir bilmem?
Takdir…
Yorum…
Fikir mülahazası size ait..
Ama benim diyeceğim…
CHP'deki seyir "yıkıcılığın" dibi..
Şuur kaybının en çukur hali..
Ülke ve millet "düşmanlığının" en dik hali…
Başka da ne denir ki?
****
KEMAL BEY AFRİNE Mİ GİDİYOR?
Hayır…
Oraya gitmiyor…
Hatay'a gidecekmiş?
Sınır ötesi değil…
Sınırın bu tarafı…
Tabi şu an ki beyana göre…
Suriyelilerle görüşecek…
Mültecilerin hatırlarını soracak..
Sınır karakolunda, askerlerle buluşacak..
Karavana yiyecek…
***
Vaziyetin ikmali..
Hiç kuşkusuz ki, "Oh maşallah" dedirtiyor…
Nerden nereye?
"İşgalci askerden, sevilen askere" geçiş…
Bu arada, gidişe dair Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çağrı var…
Diyor ki…
Eğer gideceksen tedbirli git…
Hani kamuflaj alerjisi vardı ya…
Erdoğan sınırı ziyaret ederken giymişti..
Nasıl giyersin diye…
İşte Erdoğan da bu minvalde söylenmiş…
"Postalın eksikse sana postal da gönderelim.
Olur ya parkan falan eksikse onu da gönderelim..."
***
Bu öneriye Kılıçdaroğlu ne der bilmem?
Ama muhtemelendir ki…
Kafasındaki kurgulama "Suriye politikasına" dair kurguladığı strateji olacak?
Mesela…
Asker kıyafeti yerine, "leşker" giymeliyiz…
Karakol ziyareti yerine, kamp ziyareti…
Eee…
CHP'yi Sarıbal ne diyor?
"DEV-YOL, DEV-SOL, DHKP-C" terör örgütü değil ki?