O ZİHNİYET DEĞİŞİR Mİ?

Değişmez!

Çünkü…

Zihninde de,

Fikrinde de,

İdeolojisinde de,

Velhasıl!

"Komuta" edildiği merkezin de!

Tek gayesi var…

"Toplumu benliğinden" etmek…

Uzaklaştırmak…

Tabi ki; "yıkıcı" unsur haline getirebilmektir…

Yaşadığımız travmatik hal gibi…

İşte, Batman Üniversitesi!

Çalkalanıyor…

Bir tarafta, FETÖ…

Bir tarafta, PKK…

Bir tarafta, Kemalizm…

Diğer yandan; "makam kumpasları" organizasyonu…

Yani; ne derseniz vakıa!?

***

 

Bakınız!

İslam İlimleri Fakültesi Dekanı!

Rektör'e yazı gönderiyor…

Kampüsteki bayan öğrenciler için…

Özetle şöyle diyor…

Kapalı…

Pardösülü…

Peçeli.

Gözlüklü vaziyette, "kampüste" bayanlar olduğu görülmüştür…

Güvenlik açısından tedirginliğe ve endişeye sebebiyet vermiştir.

Çok sayıda kişiler şahit olmuştur…

"Giyim tarzı için çözümün tespiti…"

***

Rektörlük ise.

İslami İlimler Fakültesi Dekanlığına, cevabi yazı gönderiyor…

Sözde yapılan araştırmalar neticesinde…

Yazının son bölümü aynen şöyle..

Bahse konu öğrenciler,

Dekanlığınıza bağlı bölümlerde öğrenim gören öğrenciler olduğundan,

Dekanlığınızca,

"Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Kılık Kıyafet Yönetmenliği" kapsamında gerekli işlemlerin yapılması…"

Rektör…

Prof. Dr. Aydın Durmuş…

***

Düşünün…

İlmin…

Bilimin…

Ve akademinin; "üretim mekanizması!"

İşte böylesi bir "girdabın" içerisinde…

Hala da kılık-kıyafet terörü icra edilmek isteniliyor…

Sizce.

Ülkeye ve millete "ne faydası" olur?

Olsaydı hal-i vaziyet böyle mi olurdu?

***

Hala, 28 Şubat'ı "besleyen!"

Hala, "kılık-kıyafete" kafa takan..

Hala, "İslami, kimliğe ve giyime" nefretle bakan..

Hala, "kendince" keramet üretenler var..

Ki hala; "bu handikaplar" üzerinde, "operasyonel" faaliyet çekenler var…

Yazıklar olsun…

***

Rektör Durmuş!

Ki, 'topu dekana" atıyor.

Dekan da, Rektörü gösteriyor…

Lakin, "al birini vur ötekine"…

Tabi, Rektör Durmuş "medyaya" yabancı biri değil…

Tanınan bir isim…

Çünkü FETÖ'den tutuklanan bir önceki "Rektör'ün" uzun süre yardımcılığını yapmış biri!

Kokulu bir durum var…

****

YORUMSUZ…

Sadece bilin…

Burası…

Diyarbakır'ın en büyük "devlet" hastanesi…

Devasa...

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi…

Sosyal medyada paylaşılan bir resim…

"Hastaneden" bir kare diyerek...

Yorum sizin…

***

YUH DA YUH!

Acı üzerinden…

Hele ki ölüm üzerinden..

Hele ki "bir evladın" intiharı söz konusu ise!

Allah kimseye göstermesin…

Mesut Yılmaz'ın "oğlunun" intiharı üzerinden; "kin" güdmek!…

Siyasi.

İdeolojik…

Fikriyatla; "rövanşist" kesilmek!

Üzerinde tepinmek…

Travmatik bir vakadan öte; "vahşiliktir!"

Söylenecek tek söz vardır.

O da şudur…

Yuh da, yuh olsun sizlere…!

***

"İYİ HAL" Mİ?

Kelime…

Genel itibariyle; "cinnet" üretir hale geldi…

"İyi hal"…

Cinayet işle…

Vahşice işkence yap…

Soygun…

Hırsızlık…

Rüşvet…

Enva-i iğrençlikleri; "icra" ederek işle…

Sonra…

Yargı önünde; "iyi hal" muamelesi gör…

Reva mı?

***

İşte son vaka…

Sevgi Taşkın…

Sevgili tarafından; "öldürüyor?"

Cesedi…

Parçalara ayrılıyor…

Kasap "kuzu doğrar" gibi…

Cesedi çöpe at; "kimse" görmesin diye…

Allah'ın hikmeti…

Cesedin bir parçası fark ediliyor…

Ve cinayet çözülüyor…

Sanık…

Yargı önüne çıkarılıyor…

Verilen ceza; 14,5 yıl…

Ki "iyi hal" uygulaması da cabası!

***

Benzer vaka çok…

Hukukçu değilim..

Ama vicdanen "derinden" rahatsız verici!

Sebep her ne ise…

Hiç bir gerekçe; "cinayetleri" olağan gösteremez!

Kabul de edilemez…

Cana kıyanın cezai hükmüne de "hiçbir vicdan" takdiri olamaz!

Taraflı tarafsız hâkim ya da savcı…

Olmamalı!

***

Ne diyelim?

Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a defalarca aktarmıştık..

Buradan ifade etmiştik..

"İyi hal" uygulaması "iyi değil" diye…

Yüktür.

Züldür…

Vicdan sorgulayıcıdır.

Şimdi de, Adalet Bakanı Gül'e aynı çağrıyı yapıyoruz…

"İyi hal'e" çözüm şart…

***

KİM YALANCI?

K.K…

Kemal Kılıçdaroğlu…

Canlı yayında…

Görevden alınan Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ile ilgili konuşuyor..

İddialı..

Ve yüksek ses tonuyla..

Diyor ki..

"Soylu..

Yani İçişleri Bakanını kast ederek..

Sayılan unsurların tamamından "Belediye Başkanı hakkında" soruşturma açılmış ve takipsizlik kararı verilmiş…

Mahkeme kararları var…"

***

 …Ve Süleyman Soylu…

K.K. canlı yayında iken…

Zaman kaybetmeden twitter üzerinden "cevap" veriyor..

Söylediklerine dair; "hodri meydan" çekiyor..

İlgezdi'nin "takipsizlik" kararı aldıklarına dair..

Şöyle diyor Soylu..

"Eğer böyleyse ben istifa edeceğim…

Değilse sen istifa edecek misin???"

***

Yorum yapmayacağım..

Takdiri size bırakacağım..

Diyeceğim şu "sizce hangisi yalancı?"