ŞEHRİN HER NOKTASINA!
Kayyum…
Büyükşehir Kayyumu Cemali Atilla…
İddialı bir beyanla…
Diyor ki…
"Şehrin her noktasına hizmet götürüyoruz!"
Doğrusu..
Kayyum bu noktada "samimi mi?"
Kendi "ifadesine" inanarak mı söylüyor?
Yoksa!
Evet, yoksa "kayyumlu" bir portre çizimi mi?
Her ne ise…
"Hizmet her yöne gidiyorsa!"
Demek ki, sorun yok!
***
Peki, öyle mi?
Sizce?
Bence "arıza-i bir durum" var…
Yoksa "hizmet alamıyoruz" diyenler olmazdı?
Baksanıza.
Kent merkezi dâhil olmak üzere…
İlçeler…
Çığlık çığlığa "nerde belediye hizmeti" diye çıkışıyor…
Yol…
Su…
Çöp diye çığlık atıyor…
Ki akan kanalizasyon…
İşte, Sanayi sitesindeki durum...
***
Tepkilerin özeti…
Çiçeğe…
Böceğe…
Kaldırıma…
Süse, "para var", altyapı hizmetine yok!
Halk deyimiyle…
“Para yok yemeye, Mercedesle gidiyor …… etmeye!”
Neyse…
Hizmet için "sizi kahvaltıya" bekliyoruz!
Hayırlı Cumalar…
***
VAY KEMAL!
Sır çözüldü…
Anlaşıldı; Kemal Bey'in Battal İlgezdi'yi neden sırtladığını…
Toz kondurmadığı…
Yolsuzluğun…
Usulsüzlüğün.
Şaibelerin "takipsizlikle" sonuçlandığını söyleyip durduğunu…
Ki, Soylu istifasına bahse girdiyse de…
Kendisinden "tık" yok…
Ama fena bir "savunma" gardıyla, Kemal bey yürüyor…
***
Velhasıl…
Anladık "işin sırrı" neye dair…
Meğerki…
Kızına…
Ve tabi ki Özel Kalem Müdürüne "birer daire" verilmiş.
Yani; "çığırtkanlık" hali, alınan daire bedeli!
Sahi, CHP'liler duruma ne diyor?
Ne diyecekler?
Balık baştan kokar misali?
***
ARAP İHANETİ!
Bugün değil…
Asırlardır "vuku" bulan bir ihanettir...
Tarihte "tescillidir"…
Ne Türklere…
Ne Kürtlere…
Ne de, İslam'ı "özüyle" yaşamak isteyenlere; "aynı" kulvarda yürümemiştir…
Her daim; "arkada" durmuş…
Fırsatı buldu mu da; "ihanet hançerini" vurmuştur…
Kendi "ırkına da" hasım!
***
Tarihten örnek vermeye gerek yok…
İşte, günümüzdeki hal…
Suudi Arabistan…
Ki İslam dünyasının "kalbi" konumunda…
İşte, Birleşik Arap Emirlikleri…
Zenginliğiyle; "yer küresinin" en önde gidenleri…
Lakin, "Emperyalizmin-Siyonizm’in" boyunduruğu altında!
***
Varsa yoksa lüks yaşam…
Uçaklar…
Jetler…
Altından otomobiller…
Villalar…
Altın klozetler…
Yatlar…
Limanlar…
Adalar…
Vahşi hayatın; "iştahlı ziyafetleri!"
Tek düşündükleri kendileri…
***
Din mi?
Peygamber mi?
Kur'an-ı Kerim mi?
Mekke mi?
Medine mi?
Kudüs mü?
Mescid’ül Aksa mı?
Onlar için; "önem" arz edici değil…
"Yeter ki milyar dolarlar" kasalarına aksın…
Maddiyata tapma…
Şehvete "secde" etme var…
***
İslam coğrafyası işgal mi edilmiş?
Müslümanlar "birbirini" mi öldürmüş?
Katliamlar…
Terör…
Fitne, fesat, fakr-u zaruret!
Perişanlık diz boyu olmuş…
Gırtlak gırtlağa girmiş…
Afrika'da, Müslümanlar "açlıktan" ölmüş…
Arakan'da "Budistler" Müslümanları "soykırıma" uğratmış!
Filistin "işgal" edilmiş…
Siyonizm, "bölgede" terör estirmiş…
Hiçbiri; ama hiçbiri umurlarında değil…
Dün de olmadı, bugün de olmadı!
***
Bakınız…
Birleşim Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed…
Twitter'dan "kalleşliğini" döktürmüş…
Erdoğan'ı "hedefe" alarak, geçmişe "hırsızlık" suçlaması getiriyor…
Hezeyana bakın…
"1916 yılında Türk Fahri Paşa'nın Medine-i Münevvere halkının hakkına girdiğini ve onların mallarını çaldığını, onları kaçırdığını, Şam'dan İstanbul'a "Seferberlik" ilan ederek, Medine'deki el yazması eserleri çaldığını biliyor muydunuz?
İşte Erdoğan'ın dedelerinin Müslüman Araplarla ilişkisi buydu!"
İşte, densizliğe bakın…
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gereken cevabı verdi…
Ki "yüzüne" tükürerek…
"Zalimlerin safında yer almayı marifet sananların Medine savunması ve Fahrettin Paşa’yı hedef almaları boşuna değildir.
Medine korumasını yaparken Fahrettin Paşa ey bize bühtanda bulunan zavallı senin ceddin neredeydi?
Ta İstanbul’dan kalkıp Medine müdafaası için oraya gelen Fahrettin Paşa ne için geldi?
O mukaddes toprakları orayı işgal edenlere karşı korumak için geldi.
Peki, senin ecdadın neredeydi?" dedi.
***
Eeyy densiz Zayed!
Salya akıtmak istediğin,
Erdoğan'ın,
Ceddi Fahrettin Paşa..
Senin tarihinde..
Osmanlı arşivinde..
Ki "İslam" adına mücadele ettiği İngilizlerin envanterinde…
Bilesin ki…
"Çöl Kaplanı..
Medine Kahramanı" olarak, ifade ediliyor.
Teçhizat ve mühimmatı azalan,
Gıda malzemesi biten askerlerini, çekirge yedirerek ayakta tutan…
Medine'nin İngilizlere karşı müdafaasından vazgeçmeyen bir komutan…
2 yıl, 7 ay "müdafaa" etti…
***
Bugün…
Kutsal emanetleri "koruyan-kollayan" tek ülke Türkiye…
Ama!
Arap dünyası…
Ki koruması gerekenler onlar…
Korumadıkları "kutsal emanetleri" koruyana da "hırsız" yakıştırması yapıyor…
Nasıl bir zihin ve hezeyan!
Tarihten düşen not…
Arap yönetimler her daim; "arkadan" vuran olmuştur!
Tabi ki "emperyalistlerin" nam-ı hesabına…
Tescillidirler!
Çünkü her ifadeleri; "Curzon" ağzıyladır..