SORU; KENNEDY'NİN AŞKI?

Dedik ya!

Taşeron işçi "mulükatlarından" pis kokular geliyor...

Yazı sonrası…

Yüzlerce Telefon aldım…

Sorular...

Komisyon üyelerinin tutumu...

Sınav şekli…

Psikolojik bir vakıadan öteye bir hal imiş…

Hele ki…

Bismil'den gelen iddia…

Söylenenler...

"Yok daha neler" dedirtir noktada..

Ki sosyal medyaya da konu oldu..

Taşeron İşçilerden Gülcan Öztürk..

İddiası..

Diyor ki…

ABD'nin "suikast" sonucu öldürülen Başkanı John Kennedy'nin "aşk ve karısını aldatma" hikayesi soruldu..

Bu iddiaya ek olarak..

Hatta..

Bismil Kaymakamı Turgay Gülenç de..

"John Kennedy havaalanının nerede" olduğunu sordu..

***

Vakıa karşısında!

Gel de söylenme!

Neyse!

Siz benim yerime gerekeni söylersiniz de...

Benim, söylemek istediğim…

Tespit komisyonları...

Ve alınan "kararların" ciddi ve ivedi bir sorgulamaya alınması gerekir...

***

Bakınız!

Büyükşehir Belediyesi, 242 işçiyi  "kapı" önüne koydu..

Komisyon..

KHK..

Güvenlik..

Bir dizi beyan yazımıyla; "iş akitleri" fesh edildi..

İsimlere bakıyorum..

Şehit yakını..

6-7 ekim'de katedilenlerin yakınları..

10 yıl..

15 yıl..

5 yıl..

İki yıldır çalışanlar var..

Kayyum'un aldıkları var..

Yani vaziyetin ikmali; "vahim kuşku" içeriyor..

 

***

Ne iş yani?

FETÖ parmağı..

KCK parmağı..

Derin parmağı..

Paralel yapı parmağı diyeceğim….

Ama diyemiyorum..

Ki desem, diyecekler ki kaldı mı hala kanıtları?

Bilemiyorum..

Lakin "görünen köy kılavuz istemez" misali..

***

Durum…

"Seçim sath-i mailine" girilirken AK Parti iktidarına; fena bir suikast içeriyor..

Salt Diyarbakır'da bine yakın işçinin; "akıbetinin" meçhuliyeti..

Derim ki..

"Hamuru çok su alacak mevzua" hamile...

***

KUTUPLARA….

CHP'li Haluk Pekşen…

Yine boynundan..

Yine zihninden..

Yine siyasal kimliğinden..

Yine..

Evet yine kendinden "büyük söz söylemiş!"

Hem de..

Türkiye'ye..

İslam ülkelerine…

En hasım..

En canice bakan..

En barbar ve vahşi siyonist ve emperyalistlerin bile!

Söylemeyeceği..

Dile getirmekten imtina edeceği ifadeyi kullanmış..

Diyor ki..

"Türkiye'de kimsenin can ve mal güvenliği yok!"

Bu beyana..

Bu Tweet'e; kim ne der, yaklaşımı ne olur bilmem?

Ama benim diyeceğim şudur..

Pekşen..

Ve onun gibi düşünenlere; "kutuplara kutuplara" derim..

Cumhurbaşkanımız…

"Bu ülkede yaşamak istemeyen varsa..

Biletini keser, göndeririz.."

Bence biletini kesmek değil..

Hemen tez elden…

Kulağından tutup, "sınır kapısından" yallah yürü denilmeli..

Çünkü varlıkları; "bu ülkeye, bu millete zarar!"

***

SANATÇILARIN MORALİ…

Beyler...

Bir grup sanatçı…

Düşüncesine..

Siyasi duruşuna..

Karakterine..

Dün neydi, bugün nerededir, noktasına..

Hele ki, ismine bakılmaksınız..

Girişilen "insan…"

Ki vatan evladı olma gerçeğiyle; "sorumluluk" ilkesiyle..

Şehide..

Gaziye..

Orada halen cephede bulunan askere vefa borcu adına..

Sınırda bulunmak..

Askere moral..

Askere destek..

Askerle birlikteyiz mesajını vermek..

"Biz de varız" demek adına..

Cumhurbaşkanıyla..

Genelkurmay Başkanıyla..

Bakanlarla..

Er ve eratlarıyla "sınır karakolunda" buluşuyorlarsa..

Selfie çekiyorlarsa..

Kaynaşma…

Hoş bir anı yaratıp; "kenetlenmeyi" ortaya koyuyorsa..

Şarkılarla..

Türkülerle…

Şen, şakrak bir ortam yaratıyorsa..

Beyler..

Burda gocunacak..

Burda karşı çıkılacak..

Burda olamaz denilecek ne var?…

Hiçbir şey…

Eleştiri yapılır..

Organizasyona..

Neden tam katılım sağlanmadığına..

Şunlar da..

Bunlar da olsaydı iyi olurdu demek yerine..

Neden; "belden aşağı" bir saldırı..

Mübalağalın bini bir para..

Ötesi..

Askerin çektiği selfieye bile; "laf söyleniyorsa.."

Vay ki vay halimize!

Derin bir gaflet!

Derin bir dalalet!

Derin bir "yıkıcı" kutuplaşmanın içerisindeyiz..

Maazallah!

 

***

TEZCAN'A BATANA BAKIN…

Yine bir CHP'li…

Pekşen misali…

Bülent Tezcan…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sınırdaki "kamuflajına" takılmış..

Asker kıyafeti giymesinden rahatsız olmuş..

Diyor ki…

"TSK üniforması hak edilince giyilir..

Asker üniforması hak edilince giyilir.."

İyi hoş da…

Giyen kim?

Bu ülkenin Cumhurbaşkanı?..

Reis-i Cumhur..

Aynı zamanda; "başkomutan…"

Yani komutanların komutanı!

Şimdi..

"Başkomutan giymeyecek de kim giyecek?"

Sen mi?

Bazı CHP'lileri "anlamak" hakikaten zor..

Pekşen..

Tezcan..

Öztürk gibilerini..

Sanki bu ülkenin "insanı, evladı" değiller..

Baksanıza..

Yunanistan'la aynı fikriyat içerisindedirler..

Rumlar..

Erdoğan'ın "asker kıyafetinden" rahatsız olmuşlar..

Ki gazeteleri manşet bile yaptı..

Doğrusu..

Rumların çıkışı, tepkisini, eleştirisini "anlarız!"

Dededen..

Babadan "düşman" kesilmiş bir kesim..

Ama!

Bu ülkenin kimliğini taşıyan..

Bu ülkenin evladı olduğunu söyleyen..

Bu ülkenin maaşıyla geçinen..

Bu ülkenin topraklarında soluk alan birinin "aynı" zihniyeti taşımasını anlamak zor..

Şımarıklığın dibi!

 

***

AKŞENER'E TARTIŞILAN SORU…

Ali Karahasanoğlu'ndan..

Meral Akşener'e tarihi bir soru…

Aktarayım..

Diyor ki...

Gecikmiş bir soru da yöneltelim..

AK Parti kurulurken, Meral Akşener de kadroda idi!

Ama ne oldu ise...

Meral Akşener AK Parti’den ilk ayrılanlardan oldu...

Ne ayrıldığı partinin yöneticileri…

Ne de kendisi, bugüne kadar hiçbir açıklama yapmadılar...

Ülkeyi yönetmeye kalkan bir parti genel başkanı…

Bu istifanın sebebini açıklamalı…

İstifa mı etti?

Yoksa kovuldu mu?

Açıklasın, bilelim..

Sadece kendisi değil..

AK Parti yöneticileri değil.

Halk da bilsin, gerçekleri!