TROLLER VE TROYKA!
AK Parti…
Ah ki ah çekiyor…
Ne yazık ki…
Bu ahı da; "kendi içindeki" iki hain karakterden çekiyor…
Troller…
Troykalar…
Eee…
Troller…
Yıkıcı…
Fitneci…
Hain…
Şantaj ve algı üretici suikastçı!
Şuursuz…
Ve fütursuzca gayri "ahlaki" belden aşağı saldırgan!
Vicdan yok…
İzan deseniz hiç yok…
Pek tabi ki; korkaktırlar…
Tırsektirler…
Halk deyimiyle; fıssektirler..
***
Sosyal medya…
Gazete köşeleri…
Ekranlar…
Hal-i hazırda bu trollerin "işgalleri" altında!
Garip olan da…
İktidarın…
Ak Parti'nin "nimetleriyle" beslenenlerdir bunlar…
Öyle ki…
Kerametleri kendilerinde menkuller…
Reis adına…
Başbakan adına…
Bakan adına…
Şu veya bu adına deyip; "üst akıl" kesilerek, saldırırlar…
Sanki partinin "sahibi" kendileriymiş gibi!
***
Bakınız!
Önceki gün, Ahmet Davutoğlu!
Ki, son dönemlerde; "trollerin" en çok uğraştığı isim…
Abdullah Gül'den beter bir vaziyette…
Trollerle "başı dertte" idi…
Saldıran saldırına…
Suriye'deki "yıkımı!"
Kuzey Irak'taki "dengesizliği!"
Öyle ki…
15 Temmuz'u dahi; "ona bağlar" noktaya gelip; "saldırıyorlar…
İtibar suikastı…
Biri bin para misali…
İşte Davutoğlu buna dair; tepkisini açıkça ifade etti…
Dedi ki…
"AK Parti davası adına…
Bu hareket içinde ya dava ahlakı olur, ya trol ahlakı…
İkisi bir arada olmaz…
Olamaz…"
Haksız değil…
Çünkü biri diğerini yıkandır!
***
Garip olan da!
Dün etrafında pervane olanlar…
Hocam diye…
Başbakanım diye…
Bakanım…
Vekilim deyip "dört" dönenler…
El pençe durup övgüler dizenlerin; onu topa tutmasıdır…
Şimdi; "o hoca var ya deyip" söze giriyorlar…
Bel altı saldırıyorlar…
***
Abdullah Gül…
Bir beyanat verdi mi?
Bu soruya yanıt alındı mı?
Ya da..
Son günlerde "çatı adayı" söylentisiyle!
Öylesine; "iğrençliklerle" saldırıyorlar ki!
Fütursuzca…
Yani ahlaksızlığın da ahlaksızlığıyla!?
Alçaklık hallerini…
Hele ki, "sosyal medyada" gizli kodla yapanların var olması!
Ayrı bir iğrençlik…
Lâkin kimin ne olduğu biliniyor…
***
İşte, son saldırı modundaki isim…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu…
Ki buradan yazmıştım…
Trabzon'daki konuşmasının; "çarptırıldığına" dair…
Lâkin troller bunu da; "algı suikastıyla" kullandılar…
Dediler ki…
Söyle…
İstifa ediyor…
Reisle arası bozuk…
Yoruldu…
Artık yetiştiremiyor…
Oğlu şöyle…
Velhasıl kelam; "trollerin" itibarsızlığı yıkıcı-yönetici noktaya geldi…
***
Ki, trollerden en çok muzdarip olan isimlerden biri de…
Diyarbakır Milletvekili…
Özellikle, Galip Ensarioğlu…
"Kürt kimliği" üzerinden, algı suikastı icra ediyorlar…
Bunlar, "beslendikleri kap nerdeyse" ordalar…
Onun emir ve direktifleriyle; "suikast" icra ediyorlar…
***
Nitekim!
Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika gezisi öncesi konuştu.
Tabiri caizse "bıçak kemiğe dayandı" misali.
Belli ki, "o da çok sıkıntılı ve tepkili!"
Dedi ki…
"Türkiye'yi troller idare etmeyecek?!"
Bu çıkış; çok kişiye ders oldu diyebilirim…
Ama temizlendi mi; değil…
Çünkü, hayli palazlanmışlar?!
Eee…
Besleyenler var olduğu müddetçe; bitmezler!
***
Tabi…
Bunların bir de; troykaları var…
Karar verici…
Üç atlı diye bilinse de…
AK Parti'de "vampir misali" kan emicidirler…
Hele ki, Diyarbakır'a dadananlar…
"Sülük" gibi…
Kent mi?
Seçmen mi?
Ahali mi?
Olumlu-olumsuz ne olmuşsa olmuş; umurunda değil…
İhaleler de…
Akçeli işler de…
Siyasi üstünlük de…
Atamalar da…
Görevlendirmeler de..
Yani bürokrasi…
Tamamen; kendi mecralarında değirmenlerine su taşıtılıyor…
Dün neydiler?
Bugün nerededirler diye bakılsa; troykalar bilinir?
Diyarbakır'a özgü; troykalar!
Ne AK Parti..
Ne Ak Parti davası..
Ne de, Reis'in inandığı, iman ettiği değerlere dair; zerre-i miskal, bağlılıkları olmadığı gibi…
Düşünceleri de yok…
Ki taşımazlarda…
Bu troykalar AK Parti içerisindeki; "AKP'lilerdirler?"…
Gün oğludurlar…
***
İşte…
AK Parti; bu iki "karakterden" tez elden arınmalı…
Troller…
Troykalar…
Yoksa halk deyimiyle "bunlar" var oldukları sürece!
AK Parti; kendi içinde "hep" hınzır bur ruh halini yaşar…
2019'a yol alırken…
Bu iki yıkıcı vahim "oluşumları" kendi içinde ayıklayarak, atıl hale getirmeli…
Ki, "halis-muhlis" bir kimlik elde edebilsin…
Çünkü bunlar; FETÖ denilen yapıdan beterdirler…
TİCARET BORSASI!
1 Nisan'da seçim var..
Dün yazmıştım..
İki aday; yarışıyor..
Mevcut Başkan; Engin Yeşil..
Eski Başkan; Fahrettin Akyıl..
Sosyal medyaya bakıyorum..
Adaylar!
Bol bol resim ve mesaj yayımlıyorlar.
Dikkatimi çekiyor.
Resimlerin; "muhtevası!"
Siyasi nüfuz!
Çıkardığım sonuç…
Galiba buradaki seçime de "siyasiler" müdahil!
Özellikle…
Eski ve yeni siyasilerin "çekişmesi!"
Eskiler, eskiye.
Yeniler yeniye.
Tarafgirlik noktasında "destek" çıkıyor…
Çaktınız değil mi?
ABD İLE İSTİŞARE ZİRVESİ!
Neyin…
Neyin…
Neyin zirvesi?
ABD ile "istişare" zirvesi…
Yok daha neler?
Ne yazık ki…
Yarın itibariyle başlayacak…
Denilene göre üç gün sürecekmiş…
Sahi…
"Neyi" istişare edecekler?
Zaten…
Ne varsa söyleniyor…
Ne varsa yapılıyor…
Yani; ikide bir "müttefikiz" demenin anlamı nedir?…
İkide bir onların istişare toplantısı demesi!
Sizce neye dairdir?
Dahası kim kiminle; "zekâ" oyunu oynuyor?
Anlamak zor değil…
Ne hikmetse; "hep aldatılan" oluyoruz?
İşte, Suriye'deki tablo…
Tartışılmaz bir netliğe sahiptir…
Türkiye Suriye'de "terör örgütleriyle" savaşıyorsa da…
YPG/PKK ve DEAŞ…
Gibi bir görüntü var ise de…
Gerçek resimde; ABD ve Emperyalizm var…
ABD ile çatışıyor…
Emperyalizme savaşıyor…
Hal bu iken…
Merak ediyorum…
Neyi konuşacaklar?
Neyi istişare edecekler?
En açık ve vahim durumun; 70 yıllık müttefikliğin bir hiç olduğunu mu?
Çünkü bir çırpıda; Türkiye’nin satışa getirilmesi mi?
Neyi…
Hala da mı; medet umuluyor?
Üstadın ifadesiyle.
Gâvurun en iyi bildiği iş; "hile, tezvir ve mekir…"
İşte buna ne yazık ki hep kanıyoruz…
Ama nereye kadar?