YENİ BİR GÜN, YENİ BİR SAYFA!….
Düne kadar ne diyorduk?… Ki bilaistisna herkes!…
Tek yol var..
Tek çare var..
O da sandık, o de seçim.. Ve "imzayı atacak da" Milli irade..
Yani halk.. Son sözü o söyleyecek…
Buna karşı!..
Her kim olursa olsun..
Makam, mevkii..
Konum..
Siyasi görev ve misyon.. Şu parti, bu parti, lider şu!..
Takılmadan..
Sormadan..
Bilumum; herkes "halkın" verdiği karara saygı diyecek..
Eyvallah diyecek..
Başım gözüm üstüne diyerek, rıza gösterecek!…
Ve halk dün "son sözünü" söyledi!…
Belediye başkanımı.. Büyükşehir.. İl ve İlçe…
Yani; "başkanımı" seçtim..
Meclis/Encümen üyelerini seçtim..
Muhtarımı da seçtim..
Hasılı kelam…
"Ben son sözümü söyledim.. Nokta..!"
Artık; söz vekilde ve icraatında!…
Dedik ya!.. Söylenen söylendi.. Ve son söz ve imza atıldı!…
Şimdi!..
Yeni bir gün..
Yeni bir sayfanın "per-ü pak" haliyle yaşama devam!…
Nerde kalmıştık?…
Bunu derken; şu bilinci ve aklı da, elden bırakmayalım!…
Seçim sürecinde..
Miting meydanlarında..
Gazete sütunlarında..
Ekranlarda..
Herkes konuştu..
Çok şeyler, söylendi..
Yazıldı-çizildi!… Küfürler, hakaretler, suçlamalar..
Belden aşağı..
Belden yukarı, atılan yumruklar.. Çelmeler!..
Yani binibir para saç saça, baş başa!..
Terör mü?
Terörist mi?
Diktatör mü?
Despotluk mu?…
Çek, senet, mafya?
Netice itibariyle enva-i şekilsiz, şekilli "hadiseler" yaşandı!..
İşte bu yaşananlar..
Yaşanıldığı yerde; "kalmalı!…"
Kine..
Nefrete..
Hasımlığa..
İntikama..
Yani kumpaslara, suikastlere, itibar "operasyonlarına" dönüşmemeli!..
Terk edilmeli..
Özellikle siyasiler..
Parti liderleri..
Kurmaylar..
İşin "ana akımındaki" zevat "şirretlik, sertlik, itici, yıkıcı" dilini, terk etmeli..!
Barışmalı..
Hoşgörülü olmalı..
Demirel'in dediği gibi "dün dündü, bugün bugündür?".
Ki siyasetin karakteri budur..
Barışık olunmalı…
Şunu da unutmadan!..
Evet o mevzu!..
"Seçim sonucu..!"
Neticelere ve son söze kimse "beğenme-beğenmeme" noktasında; halka bakmasın!…
Ne kızsın..
Ne sevinsin..
İki taraf ta ilk önce "aynaya" bakmalı!..
Kaybetme adına "kusurum" neydi?
Kazanma adına "gayretim" neydi?…
Ve dönsün; "halkına" siz "baş tacısınız" desin!..
Çünkü bunun bir de yarını var?…
Yeni bir gün..
Yeni bir sayfa..
Haykırışımızda, söylenecek sözlerin de odak noktası şudr..
"Yaşasın demokrasi..?!"
***
LİDERLERİN HAKLARI!…
Hani bir söz var.. "Yiğidi öldür" ama "hakkını" ver..
Zaten sandık sonucu; "takdiri" vermiştir!..
Kim çalışkan..
Kim tembel!..
Ama şunu söyleyebilirim!..
Erdoğan!…
Hem reisliğini..
Hem liderliğini..
Hem de Parti Genel Başkanlığını yine "tek adam" olarak, yürüten isim oldu!..
Seçimi; "yerelden, genele" sürükleyen havayı yarattı!..
Sanki, 81 İl'de "ben başkanım" diyerek, çalıştı!..
70'e yakın miting..
Bir günde 8 miting tertiplemek!..
"Er kişinin karı değil?"
Neyse, puanlamaya bilahare gireriz..
Yerel demokrasinin; "ilk günündeyiz" ki liderler artı ve eksiler açısından "alabora" haldeler..
***
HAKİKATİN İLKESİ ŞUDUR?..
Eğer ki, "ülke yönetimine" talip isen..
Eğer ki, "Türkiye partisiyim" diyorsan..
Eğer ki, yerele de, genele de talibim niyetindeysen!..
Ülkenin her bir yerinde "olmalısın?"..
Yoksa gidemediğin; "yer" senin değildir…
Ki yönetemezsin!..
***
SEÇMENİN MESAJI!…
İller düzeyinde.. "çok başlıklar" içeriyor..
Saymakla bitmez!.. Ki bilahare mevzu ederiz...
Ama; özü itibariyle, "genele" şimal ederseniz!!.
Sunulan reçete şu!..
Daha çok demokrasi..
Daha çok özgürlük…
Daha çok insan hakları..
Daha çok, hak, hukuk, adalet..
Daha çok, eşitlik ve benimseme!…
Ve tabi ki, "iş, aş" tencere!…
Umarız ders-i ibret noktasında; herkes üzerine düşeni yapar!..
Çünkü, seçmen "aciliyet" reçetesini bu minvalde sunmuştur!!..
***
KATILIM DÜZEYİ!…
Sabah gittim.. Erken saatti!.. Kayapınar 1. Nafiye Ömer Şevki Cizrelioğlu Ortaokulu..
1050 nolu sandık..
Oyumuzu kullandık.. O an noktasında; "katılım" düşük bir seyirde idi..
Ama öğlen ve sonrasında; "hareketlenmiş.."
Oran, önceki seçime göre düşük!..
Nedenleri çok?..
Ama, şunu ifade edebilirim.. Seçimin günün en aktif oy toplayıcıları; "muhtar" adayları oldu?..
Her köşede; bir grup..
Ki aday çokluğu da ayrı bir; meziyet!.. Sadece bizim mahallenin; muhtar adayı 20…
***
SİZCE NE OLUR?…
Sandık dönüşü.. Tanıdık, emekli bir bürokrat!…
hal-hatır sonrası sordu!..
"Sizce ne olur?"..
Aynı soruya, soruyla yanıt verirken.. Yani size göre ne olur? dedim..
Kendisi; "seçim sonucu" değil..
Seçimin; "gergin ve itici" atmosferi dağılır mı?..
Kavgalar biter mi?…
Dediğim şu oldu..
Dileğim o ki; "çıkan sonuctan" herkes kendisine düşen dersi almış olsun!..
Yoksa iş yılan hikayesine döner..
***
2014'Ü HATIRLARSAK!….
O gün!…
Seçim "genel bir seçim" havasında idi..
Tıpkı, dün sandık başına gittiğimiz gibi!…
Tabii; o gün!..
Seçimi "genel" havaya sokan..
Referanduma dönüştüren…
"Beka" meselesi eden..
Varlık ile yokluk deyip, duran muhalefet idi!…
Ama bu seçimde!…
Tersi bir noktada; "İktidar" genele dönüştürdü..
Referanduma
Güven oylamasına..
Ki beka mevzuu edip; "seçmeni" havaya soktu!…
O gün ile bugün adına; "stratejik hata" kimde?..
Sizce..
NOT!…
Yazıyı kaleme alırken!… Daha "seçim sonuçları" netleşmemişti..
Yüzde, 30'larda!..
Neticeye odaklanmak istemiyorum..
Çünkü, gidişat değişken!..
O'nun için, yarın hasbihal edeceğiz..
Yazıyı; mesleğin ifadesiyle gazetenin bağlanması" için, acele etmek gerekiyor..
Yani, bekleyip, sonuca göre değerlendirme; an itibariyle imkansız!..
Köşenin müdavimleri de bilirler..
Ancak şunu ifade edebilirim..
Özellikle, AK Parti açısından "1 Nisan sonrası", çok ama çok kapsamlı bir, sorgulama şarttır..
Teşkilatlar açısından..
Adaylar açısından..
Ve tabi ki, abiler, hacı abiler açısından; "artı-eksi" neydi iyi bilinmeli?…
Nitekim ön bilgiler şunu söyletti..
AK Parti oy kaybını kent genelinde yaşamasında ana etken; "küskünler?".
Troyka yapıya karşı tepki..
Trollerin trollerine "kırmızı" kart noktasında, saha dışı bıraktı…
Ve kalesini kapattırdı..
Çüngüş gitti?..
Ki yıllardır AK Parti'nin idi..
Çınar'daki oylar..
Hani'deki oylar..
Aslında çok şey söyletiyor.. Neyse; onu yarın hasb-i hal edeceğiz!..
Çünkü, arkadaşlar ısrarla "yazı ne oldu" diyor?
Velhasıl, virgül atalım..