YETER Kİ, “CEVHERLERİ” SAHİPLENEBİLELİM!...

Dünkü yazım… "Yırtık ayakkabı..!"

Okurlarımı…

Özellikle de, "köşenin" müdavim okurları..

Tabi ki, "hassasiyet" sahibi dostları..

Duygu..

Kalbi..

Ve vicdani değer ölçüleri hala diri olan vatandaşlarımızı da!..

Yani bir bütünlük içerisinde olan herkesi "yürekten" etkilemiş!..

Olmaz mı!…


***

Bir grup genç..

Yaşları 12 ila 18 arasında..

Doğa sporcuları..

"Tırmanış" branşında, spor yapıyorlar..

Ama; "imkansızlıklar" içerisinde..

Yırtık ayakkabı..

Ön tarafı patlamış..

Parmaklar dışarda..

Eşofman yok..

Sevdikleri takımın formaları var üzerlerinde..

Soğuk..

Çamur..

Yağmur..

Kış demeden, "yıkık-dökük" bir tırmanış duvarının dibinde..

Ama azimle..

İnançla..

Ve tutkunun oluşturduğu "güçle" spor yapıyorlar..

Şampiyonlar..

Birincilik..

ikincilik..

Üçüncülük..

Başarının peşinde koşuyorlar..

Mucizeler yaratıyorlar..

Ve şimdi hedefleri; 2020'deki TOKYO Olimpiyatları!..


***

Dedikleri gibi..

"İmkansızlıkları" aşarlarsa gidebilecekler?..

Köşemde yer alan resimler..

Diyarbakır Söz'ün manşet haberi..

"Yırtık ayakkabıyla, olimpiyat hazırlığı..!

İşte bunlar, "bir duygu" seli oluşturdu..

Hani derler ya…

"O gözlerdeki masumiyetin, inanç kudreti…"

Her şeyi anlatır..

Birliği..

Dirliği..

Bütünleşmeyi..

Yardımlaşmayı..

Kalplerin "kenetlenmesini" sağlar…

Aynen de öyle oldu..

Arayanları..

Kulübe..

Okula..

Yani "o cevherlerin" abilerine yönlendirdim..

Yardımın her şeklini..

Nakdi mi?

Spor malzemesi mi?

Yürekten geçen her ne ise; "onlarla" paylaşın..

Tabi bir çok dost!…

"Aman ha.. İşi reklama dönüştürmeyelim.."

Yani isimlerimizi zikretmeyin..

Biz kendimiz temasa geçeriz..

Biz de öyle önerdik..

Kim aradı..

Kim temasa geçti.

Gönüllerden kopan ne oldu; "inanın" orayla hiç alakadar olmadım..

Ama şunu net ifade edebilirim..

Her biri, "kocaman bir yüreğe" sahip…


***

Neyse!..

"Veren el, alan elden üstündür" sözüyle;  teşekkürler hepsine!..

İnanıyorum ki!..

O çocuklar..

Ki onlar gibi niceleri var.. Yeter ki, "fırsat tanınsın" yeter ki; imkanlar oluşturulsun..

İnancın, azmin ve tutkunun "aşamayacağı"..

Pek tabi başaramayacağı; "hiçbir şey" yok!..

Yeter ki; O azim meşalesi hiç sönmesin..

Sönmemeli!…

Geçmişte!..

Birileri bu bölgede; " o azmi" köreltti..

Yüreklerde; söndürdü..

İnancı da..

Tutkuyu da..

Azmin o sınırsız gücü, eritti..

Ne adına; "ideoloji" adına..

Ne adına, birilerinin nam-ı hesabına..

Ama şimdi değil..

Ne taş atan çocuk..

Ne elinde molotof olan çocuk..

Ne de, devletine ve milletine "hasım" kesilen çocuk..

Dağlara..

Taşlara..

Tepelere..

Astığı bayrak; "ay yıldızlı" bayrak..

Adını öyle yazıyor!..

Huzurlu.. Güvenli.. İstikrarlı..

Sıkıntılar yaşasa da..

Eşitlik ve özgürlükler noktasında hala; arıza-i durumlar olsa da!..

Dün gibi değil..

Bu nesle sahip çıkmalıyız..

Nice, Nazar'lar yetiştirmeliyiz..

Çünkü yarının, "teminatlarıdır.."

***

GİTTİKLERE YERE DE İHANET EDERLER?…

…Ve Erdoğan..

Tokat'ta dün "tokat" gibi sözler sarf etti..

Tabi, muhatap "AK Parti" treninden inenlere..

Şöyle seslendi..

"Bazı yola beraber çıktığımız arkadaşlarımız maalesef onlara makam, mevki verilirken her şey iyi güzeldi ama, öyle bir gün geldi ki' sen biraz dinlen, buraya başkasını koyalım' dediğimizde bir bakıyorsunuz ki bizim trenden inip başkasının trenine bindiler.

Bu kader, dava birliği değildir.

Bugün bize ihanet edenler yarın da gittikleri yere ihanet ederler."

***

KOCAMAZ DAVASI..

Nihayet..

YSK noktayı koydu..

Burhanettin Kocamaz..

Ne İyi Parti'den..

Ne de, Demokrat Parti'den..

Ve ne de, Bağımsız "Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı" olamaz..

Yani, iş bitti..

Atı alan Üsküdar'ı geçti..

Geçmiş ola..

***

HDP İTTİFAKI..

İttifak mı?

İşbirliği mi?

Demokratik güçlerin dayanışması mı?..

Her ne ise!…

Şu tescillendi; HDP, Saadet Parti'yle "ittifak" içerisinde..

İşte örneği, Şanlıurfa..

HDP'nin tüm "adayları" Saadet Partisi lehine adaylıktan çekildi..

Sırada..

CHP var..

DSP var..

İyi Parti var….

Yani; "kaçamak, kaçamak" nereye kadar..

Yakalandı!...