ZİRAAT FAKÜLTESİNDE NELER OLUYOR?
Soru açık..
Cevap derseniz!
Anlatılanlara..
Yazılıp-çizilenlere...
Bimer'e, Cimer'e, aktarılanlara...
Bize gönderilen "şikayet mektubuna!"
Atılan; e-maile göre...
İri bir şekilde; "neler olmuyor ki?!" dedirtiyor...
***
İşte bu noktada...
Rektör Prof. Dr. Talip Gül'ün dikkatine diyorum!
Hassasiyet isteyen; bir mevzu!
Çünkü…
"Ahlaki olmayan" durumlardan söz ediliyor…
Öğrenci-hoca arasındaki bir mevzu!
İddia büyük...
Tabi iddia diyorum...
***
Her yönüyle; teyide muhtaç!
Ama!
"Ateş olmayan yerden de duman çıkmaz" diye bir söz de vardır...
Eğer ki; "iş ayyuka" çıkıp, çok konuşuluyorsa…
Demek ki; "arıza" büyük!
Onun için "mercek tutulması" lazım...
İrdelenmeli...
Şikâyet oranı yüksek!
Ki idareye dair "haberdarlık da" söz konusu olduğu söyleniyor…
Yani bilenler vakıaya vakıflar…
Biliyor…
Fransız değiller!
***
Ama kimse; "ilgilenmiyor?"
Üç maymunu oynama var…
Tıpkı diğer mevzular gibi…
Görmedim…
Duymadım...
Bilmiyorum…
Neyse!
Ahlaki olmayan duruma "dur" denilip, el atılması lazım!
***
Şimdilik bu kadar diyorum…
Sonrası…
Sürecin "işlevselliğine" bakacağım...
Vakıa ne oldu?
Eğer ki...
"Pişkinlik, taciz, ahlaki olmayan" hal devamdaysa!
Şaibeler "hala" ortada bulunuyorsa...
O zaman söyleceklerim; farklı olacak..
***
Diyeceğim şudur…
Kimse; "ahlaki" çürümüşlüğü hasır altı etmesin!
Şaibe varsa..
İddialardan söz ediliyorsa; "üstüne" gidilmeli…
Ki kimse "zan altında" kalmasın...
Belki de ortaya atılan iddialar; "iftira" mahiyetli olabilir…
Kurgulu bir intikam alma duygusu da!
Her ne ise!
***
Üniversite için..
Rektörlük için..
Fakülte için…
Vakıada adı geçenler için.
En doğru olan şey; hadisenin "şeffaflık" kazanmasıdır..
Doğru ile yanlışın; ortaya çıkması şart!
Ki, kimse kimseyi "bel altı" düşünmesin…
Ve saldırmasın!
Mesele; neşterlik!
***
PROJELERİNİZ VAR MI?
Sormuştum!
Milletvekilliğine; "soyunan" aday adaylarına…
Kadim kent için; "projeleriniz nedir" diye?…
Arayan oldu..
Ama pek; yüksek perdede tepki veren olmadı..
Galiba..
Sorumuzu; erken ve zamansız sorduk..
Onun için..
Sorumu şimdilik; "askıya" alıyorum..
21 Mayıs sonrası!
Öyle ya; şimdi kim ne söylerse Nasrettin hoca fıkrasına döner..
Dicle nehrine maya çalma misali..
***
ÖNCE İKİNCİ OLUN?
Muhalefet ne diyor?
Erdoğan'ı; "ikinci turda" devireceğiz…
Kim diyor?
İnce!
Akşener!
Karamollaoğlu!
İyi de…
Erdoğan diyelim; "ikinci" tura kaldı..
Ki kalmaz da..
Varsayalım!
Peki, ikinci gelmek için "kim kiminle" yarışacak?
Üçünüz!
Yani hısım iken, hasım olacaksınız?
Birbirinizle; "yarışacaksınız!"
Ki biriniz; "ikinci" gelebilsin..
İnce ve Akşener!
İkinci gelebilmek için; "birbirlerine" ne diyecekler..
Gül mü atacaklar?
Ne mümkün?
Velhasıl!
Şu "reislik" seçimi ne de tuhaf bir durum?
Her akıl almaz!
Eee..
Boşuna söylenip durmuyoruz; "bu seçim" çok ilkleri barındırıyor..
Önce kavga, sonra barış…
Kavgasız barış yok!
***
ÖNCE ADAYLAR!
Beyler..
Azıcık serin gelin..
Siz, anketçiler..
Atmayın!
İşkembenin de "ahlakı" var..
Bilmelisiniz..
İşkembe…
Fazlasını atar..
Azına da tatminkar olmaz..
Onun için azıcık bekleyip..
Öğününü alsın..
Ondan sonra; "iştahın" neticesine dair tahmin üretin..
Bakınız..
Partiler daha "seçim stratejilerini" belirlemiş değil..
Daha dün, Partiler Cumhurbaşkanı adayını belirledi..
İttifaklar desen; "bıçak sırtı!"
HDP yok..
Hüda-Par yok..
Kim, hangi "kanada" yönelecek meçhul.
En önemlisi..
Seçime girecek milletvekili "adayları" belirlenmiş değil..
Parlamentoda'daki partiler..
Mevcudiyetlerinde "kaç fire" verecek..
Küskünler..
Katılımlar..
Artılar-eksiler noktasında; "ne olacak" belli değil..
Yeni yönetim..
Yeni sistem…
Ki siz de itiraf ediyorsunuz..
Reis adayları ayrı..
Partiler ayrı oy "tercihi" alabilirler..
Aritmetik "değişkenlik" var..
Yani..
"Dereyi görmeden; paçaları sıvamak" doğru değil..
Hele ki, kesin kez; sonuç demek yanlış..
Partilerin; oy toplaması da yanlış..
16 Nisan'da şu bunu aldı..
1 Kasım'da şu partinin oyu şuydu?
Gibi "ikilem" üreticilik de; sonuç vermez..
Velhasıl!
Vekil adayları belirlenmedikçe..
Partilerin "seçim manifestosu" açıklanmadıkça..
İttifakların "safı" netleşmedikçe!
Seçim; tahmini "havanda su dövmedir!"
Ki yanılma payı; 3-5'ten 10-16'ya çıkar..
En doğru anket..
21 Mayıs itibariyle; "yapılacak" saha araştırmasıyla; vaki olabilir..
Ben şahsen!
O güne kadar; gözlerimi anketlere kapatıyor..
Ama notumu alıyorum..
22 Mayıs'ta "karşılaştırma" adına..
Herkesin bilmesi gereken bir hakikat var..
O da şudur..
"Oylar" eskisi gibi; "çantada" keklik değil..
***
MUHALEFET NE DİYECEK?
Erdoğan..
24 Haziran'a dair; "seçim manifestosunu" açıkladı..
Ki, dün detaylı aktardım…
Seçim beyannamesini de bilahare aktaracak!
Çifte; beyan!
Nitekim; "ahdım olsun ki" diyerek..
Yeni dönemi..
Yeni Türkiye'yi "ahitleşmesiyle" milletle yaptı..
Serbest düşünce..
Din..
Vicdan..
Hak.. Hukuk.
Adalet..
Ve hürriyet..
Özgürlükler..
Erdoğan sonuç itibariyle; "güç odaklarıyla" değil..
"Milletle" bir sözleşme yaptı..
"Ahdim olsun ki" sözü de bu hakikatin beyanıdır..
Peki..
İnce ne diyecek?
Akşener ne diyecek?
Karamollaoğlu ne diyecek?..
Demirtaş ne diyecek?..
Merakla bekleniyor..
Ama şahsi bazda, bendeki beklenti!
Ki diyorum da..
Muhalafetin stratejisi;
İktidarı..
Erdoğan'ı..
Eleştirilen, yerden yere vurandan çok!
"Alternatif" olabilmede; vizyon ortaya koymalı..
Yani "vaatler" olmalı..
Var olanın üzerine şunu katabiliriz demeli..
***
Ahalinin de beklentisi bu minvalde..
Gelin..
Bu seçimleri "karalama" seçimi değil..
Vizyon..
Misyon..
İcraat..
Proje…
Hedefler odaklı bir "yarışa" dönüştürelim!
İşte o zaman!
İktidar da..
Muhalefet de; "doğru bir çizgide" ilerlediği ortaya çıkacaktır..
Ki tüm taraflar için; büyük kazanım olacak…
***
DOĞRUSU!
Temayül başlıklı yazıma dair..
Demiştik ki..
"Kadın kolları, Gençlik kolları" polemiği…
Gerek fikri takip olsun..
Gerekse de, birinci ağızdan gelen bilgi ışığında..
Yaşanan polemik…
Kadın kolları…
Hazro teşkilatı...
Ve delegeler arasında yaşanmış..
Gençlik kolları Başkanı Akyıldız…
Polemiğe müdahil olmamış..
Bilakis gerginliğin "son bulması" adına o esnada orada bulunuyormuş!
Doğru olan da bu!