SİZDE İNSANLIK NERDEEE?
İki gündür, sosyal medyayı takip ediyorum!!!.. Yılın son gecesinde, Diyarbakır’daki Aksa Tufanı yürüyüşü.. Günün sabahında, İstanbul’daki Galata köprüsü üzerindeki tarihi öneme sahip, Gazze'yi sahiplenme buluşması ve akabindeki yürüyüşün yankıları!!!!
***
İki etkinliğin özünde katılanlar da, konuşanlar da verilen mesajlarda da şu haykırıldı?!.. Ey insanlık, ey İslam alemi, ey dünya!… Ey, vicdan, izan sahibi ey nefes alan yaşayan beşer uyan artık!.. Siyonizmin zulmü hız kesmiyor…? Gazze’de açık ve aleni bir şekilde insanlığa dair bir soykırım yapılıyor.. Vaziyet, korkunç ve vahşice can alıyor!..
***
Artık, ölüm ve öldürmeler sıradanlaştı!…Sivil, asker, yaşlı, kadın, bebek dinlenilmiyor.. Her yer bombalanıyor… Ne barınma var, ne yiyecek, ne içecek bir şey var.. Ne de, sığınabilecekleri, bir dal ya da çatı kaldı. İnsanlık, dünyanın gözü önünde katlediliyor… Bu insanların yaşadıkları zulme, soykırıma dur diyecek bir alem yok mu!.. “
***
Yıllar geçti, zulüm devam ediyor!!.. Ki kış mevsimine girildi.. Yağmur, çamur, önemli değil.. Havalar soğuk, buz kesici!… Dışarda kalan donuyor… Bebekler günlerdir donarak ölüyorlar.. Sadece, iki gün içerisinde, altı bebek, donarak öldü.. Gazze, Filistin tarihin en vahşi, acımasız dönemine mahkum edilerek, ölüm zindanına çevrilmiş!.. Neden buna suskun ve duyarsızsın ey insanlık!!..
***
İşte bu insani ve vicdani, rahmani seslenişe ve yürüyüşe bakıyorum ki, içimizdeki bazı bağnaz, kısır fikre sahip kişiler var ki, mazallah, düşman başına!!?.. Siyonist zihniyetin sahibinden beter, hain, kindar ve hasım bir uşaklık sergiliyorlar!.. Ne idüğü belli olmayan bu kesim, vicdan ve izandan yoksun bir şekilde, iki etkinliğe nereden vurabilirim hesabıyla, kalem ve yorum salyası akıtıyorlar kendi mecralarında saldırıyorlar!…
***
Tutturmuşlar!.. Şu parti, şu ideoloji, şu ırk, şu fikir!.? Seküler, muhafazakar, radikal.. Bir dizi tezvirat üretici şekilde, iktidar hasımlığında bulunuyorlar!.. Şu dernek, bu vakıf, Cumhurbaşkanı'nın oğlu.. Berisi, bakanlar, milletvekilleri.. Köprü üstü ayrı, köprü altı ayrı, tanımlamalar!.. Dillerine dolandırarak, tarihsel buluşmayı, verilmesi hedeflenen mesajları nasıl, anlamsızlaştırabiliriz, gayretindeler!.. Başlarına oradaki kalabalık kadar taş yağsın!..
***
Denir ya bu kadar mı, insanlıktan çıkmış yaratıklarsınız siz?!.. Oysa ki, oraya gidenlere baksanız!.. Her fikirden, her düşünceden, her partiden insan var.. Başı açık, başı örtülü.. Genç, kız, erkek, yaşlı!.. Muhafazakar mı, seküler mi, sosyalist mi, liberal mi, demokrat mı?.. Kürt mü Türk mü, Laz mı, Çerkez mi.. Herkes orada insanlık nam-ı hesabına oraya akın edip, ses olmaya çalışmış..
***
Kaldı ki, sabahın ilk ışıklarında, kimi camide kıldığı namazından sonra, kimi de evinden çıkıp, direk yürüyüş alanına doğru ellerinde bayrak ve pankartlarla, seslerini yükselterek ilerledi?.. Ne için!?. Gazze’de yaşanan insanlık dramı gündeme gelsin diye!.. Filistin unutulmasın diye.. Belki insanlık, siyonizmin ve emperyalizmin dizginlerini kırar umuduyla!.. Böylece de, Ortadoğu özgürleşir!.. İnsanlık bir kez daha galip gelir diye.. Ama sizde insanlık nerdeeee?..
***
DİLİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ!..
Kritik zamanların en güven tesis edici olanı; “ağzınızdan çıkanı kulağınızın duymasıdır..!” Eğer ki, bunu ikmale getirirseniz sorun yoktur!.. Ülke ve millet olarak da şu an, bizim için elzem olan da, budur!.. Birliğimizin de, dirliğimizin de, teminatı için şart.. Dilimize sahip çıkacağız!.. Ağzımızdan çıkan her sözcüğün, hal ve hareketimizde icra edeceğimiz her tavrın, sağını da, solunu da, ilerisi ve gerisini, bilmeliyiz!..
***
Kritik zamanların, yol seyri de dikenlidir.. Çelme atanı da, kumpas kuranı da, oyun tezgahlayanın da, laf atıp, ateşi körüklemek isteyenlerin de, bol olduğu dönemdir, bu dönemler!.. Kılı kırk yararak, meram beyan edilmeli!.. Görüşme, ziyaret, istişare bol olmalı.. Ama, itici ve rahatsız edici değil.? Hele ki ego tatmini, kişisel hesap, ya da ideolojik ve siyasi saikler; bir çuval inciri bozar!.. Gerçekçi olmalıyız!
***
Şunu da bilmeliyiz!.. Ortadoğu zor, derin, zifiri bir o kadar da dış orjinli dehlizlere sahip!.. Herhangi her şey olabileceği gibi, hiçbir şey de olmaz!.. Saldırılar, sürprizler, çatışma ve kavgalar anlık!.. Yeter ki, dirliğin, birliğin, kardeşliğin, ilim ve irfanın tarihsel, aba ecdatın bıraktığı mirasın bayraktarları olarak; kendi kendimizden kopmamamızdır!..
***
Özümüzü bilelim!.. Kadim ve tarihsel kimliğimize sahip çıkalım.. Bu memlekette, nefes alan, yaşayan herkes bu toprağın evladı ve asli unsuru olduğunun idrakine de varılarak!.. Tarihten de dersler çıkararak, kritik zamanı, özgürleşen, barışın, kardeşliğin, birliğin, dirliğin, eşitliğin, saygınlık kazandığı evreye ikmal edelim!..
***
Bu satırları niye yazdım!.. Şu son bir kaç aylık zaman dilimi içerisinde ülkenin ve milletin yakaladığı pozitif havanın, bozulmaması adına, herkesin aman herkesin sorumluluk karinesi içerisinde, misyon üstlenmesi gerektiği gerçeğini, aktarmak için!.. Her eylem ve söylemimiz; birlik ve beraberlik içermelidir… Sizce..
***
GÜNÜN SÖZÜ
Nefretin değil, birliğin ve dirliğin tohumunu ekmeliyiz!…